bir kadeh tutuşun vardı
bazen dalar
kadehi ağzına götürmeyi unutur
bir süre sohbet ederdin benimle...
bense dudağına değmesine hayrandım kadehin
sevdiceğim
öyle bir değerdi ki dudağın kadehe
aman tanrım (!)
bir rakı içişin vardı
tüm mezeleri hayran bırakırdı
hele kadehi masaya bir bırakışın vardı
her bırakışında
bir kat daha artardı varoluşunun mükemmelliği
hele bir de ardından bana bir bakışın vardı
ağzındaki rakıyla bir yutkunuşun vardı
boğazının hareketiyle
kalbimin atışı
her daim denk düşerdi.
göz göze geldiğimizde
"gözlerini kısarak"
bir tebessümün vardı
ve masadan bir kalkışın vardı
aman tanrım (!)
bir kadın bir masadan ancak bu kadar haklı kalkabilirdi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder