25 Temmuz 2013 Perşembe

Senfoni

Önce sesin gelir aklıma 
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm 
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli 
Sonra cumartesi günleri gelir 
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum 
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak. 

Kırk kere söyledim bir daha söylerim 
Savaşta ve barışta, karada ve denizde, 
Düşkünlükte ve esenlikte 
Zamanımız apayrı bize göre 
Yanyana olduk mu elele 
Aç kalsak ağlamayız biliyorum. 

İçim güvercinleri okşamış gibi rahat 
Sen yanımdayken ister istemez 
Geniş meydanlarda akşam üstleri 
Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar. 

Sen yanımdayken ister istemez 
Uzak ırmakları hatırlıyorum. 

Arasıra düşmüyor değil aklıma 
Yabancı kadınların sıcaklığı 
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım 
Yanında ihtiyarlamak istiyorum... 
Turgut Uyar

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Ayşe'nin Mektupları

44.

Evimin içinde ayağının sesini duymak istiyorum,
istiyorum ki kapımı çalasın
sana kendi elimle açayım kapımı.
Fakat kunduralarını taşlıkta çıkar kuzum çamurluysalar,
terliklerin seni bekliyor zaten.

Sana kendi elimle yemek pişirmek istiyorum,
kendi elimle kurmak soframızı.
Yalnız,
bulaşığı yine eskisi gibi beraber yıkarız.

Seninle aynı kitapları okumak istiyorum,
(elbet yine anlatırsın bana anlamadığım yer olursa).
Kendi elimle yıkamak istiyorum çamaşırlarını
ve söküklerini dikmek.
Ve istiyorum ki kendi elimle alayım tozunu yazı masanın,
(darmadağınıklığını bozmaya kıyamadan).
Fakat artık
sen de minderin üstünde unutmazsın yanar piponu
ve külünü dökmezsin döşemeye.

Çalıştığın yerde seninle yan yana çalışmak istiyorum,
dövüştüğün yerde yine yan yana dövüşmek,
(ekonomik istiklal için
ve ev işleri esirliğinden filan kurtulmak için değil)
burnunun dibinden ayrılmamak için.
Ve nihayet
en dehşetli hakkımı
seninle aynı yastıkta uyumak istiyorum
ve çocuk doğurmak sana
en az daha iki tane...