Bir tren vagonundayız seninle,
karşılıklı oturuyoruz.
ben sana bakıyorum;
ağaçları geçiyoruz
ve elektrik direklerini...
ellerin diyorum,
yalnızca o tütünü sarmak için yaratılmış olamaz
başka bir amacı olmalı;
çözemiyorum
Bir istasyonda duruyoruz,
gözlerimin hizasından kalkıp gitmenden korkuyorum
ve bir daha gelmemenden...
saçların diyorum,
yüzünü kapatıyor gibi
ve sen onların arkasından bakıyorsun;
saçlarını yadırgıyorum
Her istasyonda
binenler inenlerin yerine geliyor
sendeki "bana" birinin gelmesinden korkuyorum,
yerimden kalkmıyorum,
korkumu yadırgıyorsun
gözlerin diyorum;
gözlerinin içinde kendimi görmek istiyorum
Son istasyona yaklaşıyoruz,
ayrılığa kepenk kapatmışız
dudakların diyorum,
dudakların ince ve beyaz
kendimden başkasının zikredilmesine dayanamıyorum
Ağustos / 2015
26 Ağustos 2015 Çarşamba
12 Ağustos 2015 Çarşamba
Gidişin ve Bana Kalanlar Üzerine
Sesi mor
dudakları açık mavi
elleri yine mor,
yine mor...
Girdi içeri,
bir giriş ki; yemyeşil.
Hep orda kaldı
istese de çıkamazdı ki.
Çıktı.
Bembeyaz çıktı hem de,
kalması da imkansızdı zaten,
beklenmiyordu da.
Pencereden izlemek kaldı geriye.
Bunun rengi olamazdı,
olmamalıydı,
olmadı.
Elleri yine mor,
yine mor...
Ağustos / 2015
dudakları açık mavi
elleri yine mor,
yine mor...
Girdi içeri,
bir giriş ki; yemyeşil.
Hep orda kaldı
istese de çıkamazdı ki.
Çıktı.
Bembeyaz çıktı hem de,
kalması da imkansızdı zaten,
beklenmiyordu da.
Pencereden izlemek kaldı geriye.
Bunun rengi olamazdı,
olmamalıydı,
olmadı.
Elleri yine mor,
yine mor...
Ağustos / 2015
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)